2018 Yılı Bütçesi TBMM Genel Kurulunda

TBMM (AA) – CHP Ardahan Milletvekili Öztürk Yılmaz, TBMM'nin, KKTC'nin uluslararası olarak tanınmasına yönelik tarihi bir karar alması gerektiğini söyledi.

TBMM Genel Kurulunda, Dışişleri, Ekonomi, Sağlık ile Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme bakanlıkları ile bu bakanlıklara bağlı kurum ve kuruluşların 2018 yılı bütçelerinin görüşmeleri sürüyor.

Bütçeler üzerinde CHP'li milletvekilleri söz aldı.

CHP Ardahan Milletvekili Öztürk Yılmaz, bir ülkenin dış politikasının, içerideki gelişmelerden ayrı ve bağımsız olarak değerlendirilemeyeceğini ifade etti.

Yılmaz, “Eğer içeride gazeteciler tutuklanıyorsa, milletvekilleri hapse atılıyorsa, yargı işlevini tam manada yapamıyorsa ve Meclisin etrafından dolanılıyorsa o ülkede demokrasiden bahsetmek mümkün değil, özgürlüklerden bahsetmek mümkün değil. ” dedi.

Kıbrıs'ta “Kapsamlı çözüm, adeta taviz çözümüne dönüştüğünü ” öne süren YIlmaz, “Böyle bir ortamda buna bir son vermek lazım. Meclisin, bu bütçe yılında yeni bir bütçeyi görüşürken tarihi bir karar alarak KKTC'nin uluslararası olarak tanınmasına yönelik bir karar alması lazım. Biz işgal altındaki Kudüs'ün, Doğu Kudüs'ün Filistin'in başkenti olduğunu kabul ederken diğer taraftan devlet olarak kurduğumuz KKTC'yi tanıtmama konusunda sessiz kalamayız, bu konuda ciddi bir duyarlılık ve duruş sergilememiz gerekiyor. ” değerlendirmesinde bulundu.

Ege'deki ada, adacık ve kayalıklarla ilgili konuyu gündeme getiren Yılmaz, şunları kaydetti:

“Siz işgale ses çıkarmıyorsunuz, işgal devam ediyor, ses çıkarmıyorsunuz. İşgal olmuş ama sizden bir tane nota çıkmıyor. İstikşafi görüşmelerle bir şeyin halledilemeyeceğini sağır sultan bile biliyor. Peki, ne yapmak lazım? 'Efendim, biz bir şey yapamıyoruz. Bu konuları gündeme getirirsek, aman, savaş çıkar.' Ya, siz Amerika'ya kafa tutuyorsunuz, yeri geldiği zaman Rusya'ya kafa tuttuğunuzu söylüyorsunuz, Avrupa Birliğine kafa tutuyorsunuz, dura dura Yunanistan'dan mı korkuyorsunuz? Açık açık bunların tek tek isimlerini açıklayıp uluslararası kamuoyuna duyurmak lazım. Kimsenin savaş filan istediği yok ama Yunanistan göze alıp sizinle mi savaşacak? ”

“Sizin şu trolleri acilen yok etmeniz lazım, trollerle siyaset yapıyorsunuz ” diyen Yılmaz, “Daha dün benimle ilgili 'Kontrollü esaret' yazmışlar. Utanmıyor musunuz ya? Bre ahlaksızlar. Ben yüz bir gün esaret yaşadım. Utanmıyor musunuz? Bunu yazan alçaktır. Sizin bunları da kınamanız lazım, bunları kınarsanız ancak biz size saygı duyarız, biz de vatana sahip çıkarız. İnsanları kendi ülkelerinden soğutmayın. İnsanlara bu ülkeyi sevdirin, soğutmayın. ” dedi.

– “Bakanlık bıçak parası alır mı? ”

CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı, “Öyle bir sistem kurguladınız ki sağlık için para harcadıkça hastalar bir türlü iyileşmiyorlar. ” iddiasında bulundu.

80 milyonun tamamının yılda yaklaşık 9 kere doktora gittiği halde bir türlü iyileşemediğini savunan Atıcı, “Sizin rakamlarınıza göre tüketilen ilaçlar, kutu sayısı bazında da para bazında da her geçen yıl arttığı halde hastalar bir türlü şifa bulmuyor. Bu işte bir yanlışlık var. ” değerlendirmesini yaptı.

Atıcı, vatandaşların, 2002 yılında sağlığa cebinden 35 dolar para harcarken, bugün 100 doların üzerinde para harcadığı halde iyileşemediğini öne sürerek, şunları kaydetti:

“Bu bütçe eğer halk için yapılmış olsaydı, daha önce kendi aşımızı üretirken bugün kendi kızamık, difteri, boğmaca, tetanos aşısını bile üretemeyen bir ülke konumuna gelmezdik.

Bu bütçe halk için yapılmış olsaydı AKP hükümeti halktan bıçak parası almazdı. Bakanlık bıçak parası alır mı? Maalesef alır. Hem de iki türlü alır. Bir, 'cebine nüfus cüzdanını koyan herkes özel hastane dahil bütün sağlık kurumlarına, istediği hastaneye gidecek' diyen Sağlık Bakanı, Başbakan ve Cumhurbaşkanına inanan vatandaşlar, 2008 yılında özel hastaneye gittiklerinde tedavilerinin yüzde 30'unu cebinden ödedi. 2009'da bu oran yüzde 70'e çıktı, 2012'de bu oran yüzde 90'a çıktı, 2013'ten bugüne kadar ise yüzde 200'ünü cebinden ödüyor. Bunun adı bıçak parası değil de nedir? Ayrıca, hastalarımız kamu hastanelerinde tam on beş yerde katkı ve katılım payı ödüyor. Yani Sağlık Bakanlığı kamu hastanelerinde de halkımızdan bıçak parası alıyor.

Eğer bu bütçe halk için yapılmış olsaydı sezaryen yüzde 53,1 olmazdı, antidepresan ilaç kullanan vatandaş sayısı her geçen gün artmazdı, kanser her geçen gün artmazdı, her beş dakikaya bir randevu verilmezdi, hastalar polikliniklere para ödeyemediği için acil servislere hücum etmezdi. ”

-Man Adası tartışması

CHP Burdur Milletvekil Mehmet Göker, “Man adası belgelerinin ” sahte olduğunun söylendiğini belirterek, “Halkbank size bağlı değil mi? Beş dakikada getirir bu evrakları önünüze koyarsınız. Bu evraklara bakarız. Halk da karar verir; hangimiz mankafalı, hangimiz değil. ” dedi.

“Şimdi, gelinen nokta itibarıyla, özgürlüklerden tasarruf ederseniz bu memlekete zulüm gelir; memleketin yaşadığı tam da budur. Sağlıktan tasarruf ederseniz ölüm getirir; memlekete getirdiğiniz bütçenin de amacı budur. ” ifadelerini kullanan Göker, “Buradan size tavsiyem halkla birlikte olmanız, gerçekten samimi davranmanız çünkü Türkiye tek ve bu ülkede hep beraber yaşıyoruz. ” ifadelerini kullandı.

Bunun üzerine sataşmadan söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, “Sayın Kılıçdaroğlu'nun FETÖ internet sitesinden, 'Fuat Avni' denen ahlaksızın internet sitesinden aldığı belgelerle yurt dışına bir para çıkıyorsa ben de milletvekilliğimden istifa etmeye hazırım. Aklınız Man'da, fikriniz Man'da, kafanız Man'da. Biz gerçekleri konuşalım. ” diye konuştu.

CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı, “Ben 'Türkiye'de vergi kaçırmak için Man Adası'na giden ahlaksızlar varsa bunları yakalayın yeter' dedim. Bu belgelerin asılları, bu belgenin dip koçanları sizde. Çıkaracaksınız, diyeceksiniz ki 'Dip koçanı budur, gerçeği budur.' Biz de kabulleneceğiz. ” ifadelerini kullandı.

AK Parti Grup Başkanvekili Elitaş, yeniden söz alarak, “Bugün, denemek için Sayın Özkoç Sayın Özcan'a bir havale göndersin. Bu para ABD üzerinden gitmek mecburiyetinde. Hesap uzmanı olduğunu iddia eden Kılıçdaroğlu eğer Swift'i bilmiyorsa onun tahsiline de yazık, hesap uzmanlığına da. Sayın Mehmet Muş, bütçe görüşmesinde buz devrini anlattı, ne oldu? Buz gibi kesilip kaldı. ” yanıtını verdi.

CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, bu konuyu çarpıtarak bir yere varılamayacağını belirterek, “2006'da çıkan yasanın gereğini yerine getirin. Bu offshore ülkeleri hangisidir, açıklayın. Oraya ne kadar para gönderiliyorsa, yetimin, fukaranın vergi hakkını onların parasından alalım; biz bu defteri kapatalım. ” diye konuştu.

CHP Trabzon Milletvekili Haluk Pekşen, “üçüncü hava limanı metrosu, Halkbank ” konularında bazı yolsuzluk iddialarını gündeme getirdi.

AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş, Pekşen'in iddialarıyla ilgili “İddia ettiği ne kadar suç unsuru varsa bunları hemen yarın savcılığa götürsün ve bu işin takipçisi olsun. ” değerlendirmesini yaptı.

Öte yandan CHP Grup Başkanvekili Özkoç, Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ’ın bir
televizyon programında, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik “Böyle ana muhalefet anlayışı gerçekten olmaz. Sayın Kılıçdaroğlu'nun bu tavrı aslında son derece pespaye, kötü bir tavır. Bundan vazgeçmezse kendisi zarar görecek. ” ifadelerini kullandığını belirtti.

Özkoç, “Sayın Kılıçdaroğlu ve CHP, sizin bütün tehditlerinize rağmen mazlumun ve masumun hakkını korumaya devam edecektir, asla tehdit ve iftiralarınıza boyun eğmeyecektir. Bu tehdidi yapanlar hakkında da yasal işlemler başlatılacaktır. ” dedi.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?