2017 yılı bütçesi Plan ve Bütçe Komisyonunda

TBMM (AA) – TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Dışişleri Bakanlığının 2017 yılı bütçesinin görüşmeleri sürüyor.

MHP İstanbul Milletvekili Ekmeleddin İhsanoğlu, Türkiye’nin en sıkıntılı dönemini yaşadığını belirterek, böylesi dönemde iktidarı desteklemenin zorunlu olduğunu ancak iktidarın da muhalefeti dinlemesi ve Yenikapı ruhunun tek taraflı olmaması gerektiğini söyledi.

İhsanoğlu, “Musul meselesinde B, C planımız nedir, kamuoyu bunu bilmeli. Bakanlıktan 440 kişinin işine FETÖ’cü oldukları gerekçesiyle son verildi. Bakanlık bunları işe alırken niçin soruşturma yapmadı? Hepsi darbeci mi yoksa kurunun yanında yaş mı yandı? Bunlar arasında kamuoyunun yakından tanıdığı kişiler var. Bunlar hak etmediği terfiler aldı, görevlere getirildi. Bunun hesabı yok mu?” diye sordu.

İsrail ile yapılan anlaşmanın İngilizce metininde “tazminat” kelimesinin olmadığını savunan İhsanoğlu, “Bunun tazminat anlaşması olduğuna inanmıyorum. Ambargo da kalkmadı. Bu kadar kavga gürültü ve 10 kişinin şehit edilmesinin akıbeti ne olacak? AB konusunda biraz üslup değişikliği yapsak daha iyi olmaz mı?” dedi.

MHP Antalya Milletvekili Mehmet Günal, Türkiye’nin gerçek anlamda göç politikası olmadığını belirterek, bunun sıkıntılara yol açtığını söyledi.

CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu, dünyada küresel ciddi sorunların olduğunu ifade ederek, Dışişleri Bakanlığının “üst akıl” tanımlaması olup olmadığını sordu. Bekaroğlu, Dışişleri Bakanlığının gelişmelerle ilgili bilgi vermesi gerektiğini belirterek, tutarsız politikalarla karşı karşıya olduklarını savundu.

“İsrail ve Rusya ile niye kavga edildi? Sorun neydi, sonra ne oldu da barışıldı?” diyen Bekaroğlu, mağdur olanların bedelini kimin karşılayacağını sordu.

Bekaroğlu, “Ayrılmaları, bölüşmeleri, kamplaşmaları görüşüyoruz. Sürekli yerli ve milli olandan söz ediliyor. Ama dış politika aynen içeriye taşınıyor. İçerideki sorunlar da dışarıya. Yaşanan sorunlarda sizin çok büyük sorumluluğunuz var. Ülkeyi 14 yıldır yönetiyorsunuz. Milli ve yerliliği, birlik ve bütünlüğü önce içeride kotarmak gerekiyor. ” diye konuştu.

– “Neden Afrin ile ilgili strateji yok?”

CHP Ardahan Milletvekili Öztürk Yılmaz, dış politikada sert bir söylem kullanıldığını belirterek, şöyle konuştu:

“Dış politika içeride yaşananlardan ayrı tutulamıyor. Irak’ta kentler IŞİD’den alınırken kimin yönetimine geçiyor? Bölgesel Kürt Yönetimi genişledi. Bu denklemi değiştiriyor. Biz ne yapacağız? Biz Türkmenlerin yönetimini bölgesel Kürt yönetiminde mi görmek istiyoruz? Irak politikası çok sorgulanması gereken noktaya ulaştı. Bölgesel Kürt Yönetimi ile PYD sınırı birleşti, Araplar ile sınırımız kalmadı. Suriye’de Fırat Kalkanı askeri açıdan başarılı ama bunun siyasi eksene oturtulmuş halini görmüyoruz. Bunu siyasi zemine oturtmamız gerekiyor. Koridor oluşmasını engelelemek güzel ama Afrin ile ilgili niye bir strateji yok? Rakka’yı alsak kime vereceğiz? Suriye ve Irak politikasında çelişkiler had safhaya ulaşmış. Buna çeki düzen vermeliyiz. Mısır ile ilişkiler düzelmez. Konunun özü, Müslüman Kardeşler….Hamas ile çok iyiyiz ama El Fetih ile böyle değiliz. AB ile çok sert gidiyoruz. Müzakerelerin durdurulması için çok büyük şartlar gerekiyor. Çok kavga ediyoruz, dikkatli götürmeliyiz. AB’nin hataları saymakla bitmez ama düşük tonla götürmek gerekir. Kıbrıs görüşmelerinde toprak konusu, garanti ve güvenlikten sonra ele alınsın. Yoksa Rumların dümenine gidersek yanılırız, kalemizde gol görürüz. Dış politikada sakin bir dil kullanalım ve bu bize zarar vermesin. ”

– “Canları cehenneme diyemezsiniz”

CHP Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu, “Avrupa Parlamentosunda dönem başkanlığı yaptınız. ‘Canları cehenneme’ diyemezsiniz. Türkiye’yi yönetenlerin bu üslubu bırakması lazım.” dedi.

G-20 toplantısı için 263 milyon lira harcandığını belirten Kuşoğlu, bunun çok yüksek olduğunu söyledi. Kuşoğlu’nun “Konaklama gideri 10 milyon dolar olsun.” demesine Bakan Çavuşoğlu, “Keşke sadece konaklama olsa…” karşılığını verdi.

CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, AK Parti döneminde komşulardaki silahlı mücadelede taraf olan yaklaşım gösterildiğini savunarak, Suriye krizinin başından beri bu hatanın yapıldığını ve ülkenin bunun bedelini ağır ödediğini söyledi. Çakırözer, Hükümet ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasında dış politikada farklı tutum izlenmesinin sıkıntıya yol açtığını ifade etti.

Batı ile ilişkilerde demokrasinin geriye gittiği dönemlerde sıkıntı yaşandığına işaret eden Çakırözer, AB yetkililerinin açıklamasının kaygı verici olduğunu söyledi. Çakırözer, “Cezaevinde tutuklu gazeteci ve milletvekillerinin olduğu sürece çalışmalarınız gölgelenir. Terörle mücadele ediyoruz diye Yazar Aslı Erdoğan ve Necmiye Alpay’ı cezaevinde tutmayın.” dedi.

Türkiye’nin NATO üyeliğinin sorgulanmasının kaygı verici olduğunu belirten Çakırözer, üslubun diplomasi düzeyinde tutulmasını istedi.

– “Üyeliğin sorgulanmasına neden olacak”

CHP İzmir Milletvekili Musa Çam, idam cezasının Avrupa Konseyi üyeliğinin olmazsa olmazı olduğuna işaret ederek, “İdam cezasının TCK’ya konulması, otomatik olarak Ankara’nın Avrupa Konseyi üyeliğinin sorgulanmasına neden olacak. Sayın Çavuşoğlu’nun bunu bilmemesi mümkün değil. Ama buna rağmen sessiz kalması anlaşılmaz. AKP, Gülen’in ABD’den Türkiye’ye iadesini isterken, peşin bahşiş aldığı Reza Zarrab’ı kurtarmaya çalışmaktadır.” diye konuştu.

CHP Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu da “Ege Denizinde 16 kayalık ve bir adanın Yunan egemenliği altına girdiği, buralara Yunan bayraklarının çekildiği, orada belediyeler kurulduğu haberleri var. Bununla ilgili kamuoyunu aydınlatıcı açıklama yapılmalı.” dedi.

CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı ise “Dış politikayı iç politikaya alet ediyorsunuz. İdam demek AB’den çıkmak demektir. İdamı bahane ederek bunu yapmanız doğru değil.” ifadesini kullandı.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?