2. Siber Güvenlik Ekosisteminin Geliştirilmesi Zirvesi

ANKARA (AA) – Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır, Türkiye'de başta silahlı kuvvetler olmak üzere, kamu ve özel sektör kuruluşlarında siber güvenlik alanında kullanılan ürünlerin yerlilik oranlarının artırılmasının büyük önem taşıdığını belirterek, “Ülkemizde kullanılan ve yüzde 5-10 yerlilik oranı olan siber güvenlik çözümlerinin gelecek 5 yılda yüzde 50'nin üzerine çıkarılması öncelikli hedeflerimiz arasında yer alıyor. ” dedi.

Kacır, Türkiye Bilişim Derneği (TBD) tarafından Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu'nda (BTK) düzenlenen 2. Siber Güvenlik Ekosisteminin Geliştirilmesi Zirvesi'nde yaptığı konuşmada, teknolojideki gelişmelerle birlikte birçok işlemin sanal ortamda gerçekleştirilmesinin saldırı riskini artırdığını söyledi.

Türkiye'de bilgi ve iletişim teknolojilerinin entegrasyonunun hızlı bir şekilde yapıldığını ifade eden Kacır, “Her 10 haneden 8'inin internet bağlantısına sahip olduğu ülkemizde, muhtemel siber saldırıların kapsamlı ve ciddi etkileri olabilir. Üretim sistemlerinden otomobillere milyarlarca nesnenin internete bağlı hale gelmesi, siber güvenliğin hayatımızdaki yerini günden güne daha da kritik hale getiriyor. ” diye konuştu.

Kacır, siber saldırıların hızlı olmasının yanında pahalı ve karmaşık silah sistemlerine de ihtiyaç duymadığını anımsatarak, küçük bir saldırıyla büyük etkilerin oluşturulduğu siber uzayda güvenliğin sağlanması için tüm tarafların dayanışma içinde olması gerektiğini söyledi.

Küresel ekonomi ve rekabette yeni bir evreye girildiğine dikkati çeken Kacır, şöyle devam etti:

“Önümüzdeki dönemde küresel rekabet, dijital dönüşüm, büyük veri ve veri analitiği, siber güvenlik gibi kavramlar üzerinden şekillenecek. Ülkelerin ekonomik üstünlükleri ve bağımsızlıkları bu parametrelere göre yeniden tanımlanacak. Geleceğin savaşları konvansiyonel silahlarla değil, siber silahlarla gerçekleşecek ve siber saldırıların tahribatı daha ağır olacak. Tüm bu etkileri sağlayacak paradigma değişimini yakalayan ülkeler gelecekte üstünlük elde ederek, oyunun kurallarını koyan ana aktörler haline gelecek. Ülkemizin de her alandaki bağımsızlığını sürdürmesi için 'milli teknoloji hamlemizi' gerçekleştirmemiz kaçınılmaz. ”

Kacır, TÜBİTAK, Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) ve diğer paydaşlarla devam eden siber güvenlik çalışmalarına da değinerek, SSB ile “Siber Güvenlik Akademisi ” kurma çalışmalarının devam ettiğini ve akademinin sonbaharda hizmete girmesinin planlandığını bildirdi.

İhtiyaç duyulan insan kaynağının çekirdekten yetiştirilebilmesi ve erken yaşlarda öğrencilerin bu alana yönlendirilmesi konusunda “Deneyap Teknoloji Atölyeleri “nin 81 kente hızla yayılması için çalışmaların sürdürüldüğünü belirten Kacır, “Ülkemizde başta silahlı kuvvetler, kamu ve özel sektör kuruluşlarında siber güvenlik alanında kullanılan ürünlerin yerlilik oranlarının artırılması çok önemli. Ülkemizde kullanılan ve yüzde 5-10 yerlilik oranı olan siber güvenlik çözümlerinin gelecek 5 yılda yüzde 50'nin üzerine çıkarılması öncelikli hedeflerimiz arasında yer alıyor. ” değerlendirmesinde bulundu.

  • “Siber güvenlik, milli güvenliğin parçası “

Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Ömer Fatih Sayan da zirvenin açılışına video konferans aracılığıyla katıldı.

Milli teknoloji hamlesi kapsamında Türkiye olarak geleceği tahmin ya da takip eden değil, inşa edecek çalışmalar gerçekleştirdiklerini belirten Sayan, ulusal güvenlik için siber saldırılara karşı güçlü bir ekosistem oluşturulması gerektiğini söyledi.

Sayan, “nesnelerin interneti ” kavramının insan hayatını kökten değiştirmesiyle modern çağın en büyük devriminin gerçekleştiğine işaret ederek, yapay zeka, nesnelerin interneti, büyük veri, bulut bilişim, blok zincir gibi kavramların insanların bilgiye ulaşmasında önem taşıdığını dile getirdi.

Bilişim ekosisteminin, içindeki farklı yapılarla etkileşimi sonucu güvenlik ihtiyacının had safhaya çıktığına dikkati çeken Sayan, “Çağımızın altını olarak görülen veriye dönük siber saldırıların artarak devam ettiğini görüyoruz. Dolayısıyla elimizdeki verinin saldırılardan korunması için teknolojik ve yasal zeminde bazı önlemlerin alınması bir tercih olmaktan öte zorunluluktur. Siber güvenliği milli güvenliğimizin bir parçası olarak görüyor ve adımlarımızı bu bilinçle atmaya devam ediyoruz. ” ifadelerini kullandı.

Sayan, kişisel verilerin korunmasının ulusal güvenliğin önemli bir bileşeni olduğunu vurgulayarak, “Elektronik ortamda sunulan hizmetlerin çeşitlenmesine bağlı olarak bu ortamlarda üretilen kişisel veriler de çeşitlendi ve çok büyük boyutlara ulaştı Bu noktada, verinin elde edilmesi, işlenmesi ve depolanmasının önemi kadar, bu verinin güvenliği de son derece kritik. ” dedi.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?