“16 Nisan bekletilen yatırımların önünü açacak”

İSTANBUL (AA) – Maliye Bakanı Naci Ağbal, “Herkes 16 Nisan’ı bekliyor. 16 Nisan inşallah bu bekletilen, ertelenen yatırımların yapılabilmesinin önünü açacak bir anayasa değişikliği olacak.” dedi.

Mardinli iş adamlarıyla bir toplantıda buluşan Ağbal, burada yaptığı konuşmada, Türkiye ekonomisinin özellikle son 14 yılda olağanüstü başarılara imza attığını söyledi.

Son derece istikrarsız, sıkıntılı ve kayıp yıllar olarak adlandırılan 1990’lı yıllardan sonra 2002 yılında yepyeni bir dönemin başladığına işaret eden Ağbal, 1990 yılında Türkiye’nin kişi başına milli gelirinin yaklaşık 2 bin 600 dolar olduğunu ve 12 yıl sonra yaklaşık 3 bin 500 dolar seviyesine ancak gelebildiğini vurguladı. Türkiye’de milli gelirin söz konusu 12 yıl boyunca yaklaşık yüzde 30 artabildiğine ve bin dolarlar bandında kaldığına dikkati çeken Ağbal, şöyle konuştu:

“Yine 2002 yılına geldiğimizde Türkiye ekonomisi her bakımdan IMF’in programlarının içinde kendisine yön ve istikamet arayan bir ekonomi görevindeydi. Kamu maliyesi gerçekten olağanüstü ölçüde kötüydü. Borcun milli gelire oranı yüzde 74, bütçe açığının milli gelire oranı yüzde 10 civarındaydı. Yani olağanüstü bütçe açıklarıyla karşı karşıyaydık. 2002 yılında bütçeden harcadığımız her 100 liranın 43 lirasını faize ödüyorduk. Geri kalanla da vatandaşa hizmet üretmeye çalışıyorduk.

Böyle bir atmosferle ekonomiyi devraldık. Ciddi anlamda batan bankalar nedeniyle hazine bu dönemde önemli bir borç yükü altına girmiş oldu. Allah’a şükürler olsun son 14 yılda bütün bu 90’lı yılların sıkıntılarını birer birer çözdük. Yüzde 3’ler civarında giden ortalama büyüme oranları son 14 yılda ortalama yıllık yüzde 6’lar civarında. Tam rakam söylemek gerekirse 2003’le 2016 arasında Türkiye’nin yıllık ortalama büyüme oranı yüzde 5,7. Son derece Türkiye’yi yukarılara çekecek bir büyüme oranı.”

– “Türkiye üst gelir grubuna girme aşamasında

Bakan Ağbal, milli gelirin şu anda 10 bin 700 dolar seviyesinde olduğunu hatırlatarak, 14 yılda milli geliri 3 kat artırdıklarına vurgu yaptı.

Türkiye’nin hem büyüme oranları hem de milli geliri itibarıyla global ekonomi liginde bir üst sıraya taşındığını dile getiren Ağbal, orta-alt gelir grubunda bir ülke iken, şimdi üst-orta gelir grubunda yer aldığını bildirdi.

Ağbal, Türkiye’nin üst gelir grubuna girme aşamasında olduğunu belirterek, “Türkiye’nin milli geliri eğer 12 bin 400 doları aşarsa, o takdirde Türkiye üst gelir grubunda yer alan dünya ülkelerinden biri haline gelecek” dedi.

Türkiye’nin 2013 yılı mayıs ayından bu yana bir ekonomik darbe girişimiyle karşı karşıya olduğunu aktaran Ağbal, özellikle son 3 yılda Türkiye ekonomisini dumura uğratma noktasında önemli çabalar olduğunu söyledi. Ağbal, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bunların hepsinin üstesinden gelmek üzere de tedbirleri aldık ama bugün 16 Nisan’ı konuşurken, Türkiye ekonomisin istikrarlı, güçlü dönemlerinde ekonominin daha hızlı büyüdüğünü, refahın daha hızlı arttığını, Türkiye’nin meselelerinin de daha hızlı çözüldüğünü bilelim. Onun için önümüzdeki dönemde bir istikrar istiyorsak, ekonomide güçlü bir gidiş bekliyorsak bunu biz ancak siyasette güçlü olarak yapabiliriz. 16 Nisan bu bakımdan son derece önemli.

Özellikle 15 Temmuz darbe girişimi sonrası Türkiye ekonomisinde tabiatıyla bir miktar yavaşlama oldu. Ardından ekonomi 3. çeyrekte yüzde 1,3 daraldı. Yani darbe girişimin yapanlar aslında bir noktada Türkiye ekonomisine karşı da büyük bir darbe planı içindeydiler. Ağustos ayından itibaren hükümet olarak ekonomiyi tekrar canlandırabilmek, ekonominin büyüme ivmesini tekrar yukarıya çekebilmek için arka arkaya kararlar aldık, düzenlemeler yaptık.”

– “Ekonomide çok yüksek moral ve motivasyon var”

Yılın ilk çeyreğinde ekonomide olumlu sinyallerin arka arkaya gelmeye başladığına işaret eden Ağbal, iş adamlarıyla yaptıkları görüşmeler neticesinde ocak ayından itibaren ekonomideki hareketlenmede çok yüksek bir moral ve motivasyonun olduğunu gördüklerini söyledi.

Bakan Ağbal, konuşmasını şöyle tamamladı:

“Çarklar dönmeye başladı, ticaret daha fazla yapılmaya başlandı, insanlar üretiyor, yatırım için bekliyor. Yani üretim, ticaret tamam, işler yolunda, istihdama ciddi destekler verdik, istihdamda artışlar görüyoruz, ama herkes bekliyor. Niye beklediğini de biliyoruz, herkes 16 Nisan’ı bekliyor. 16 Nisan inşallah bu bekletilen, ertelenen yatırımların yapılabilmesinin önünü açacak bir anayasa değişikliği olacak. Çünkü 16 Nisan’da yapılacak anayasa değişikliği birçok bakımdan ülkemize faydalar getirecek ama benim kanaatime göre en fazla da ülkede ekonominin, yatırımın önünü açacak.

Yeni bir sisteme geçmiş olacağız. Bu sistemin işaret ettiği temel hususlardan biri siyasette ve ekonomide istikrar ve öngörülebilirlik. Benim bekletilen, ertelenen dediğim özel sektör yatırımları, 16 Nisan sonrası dönemde hızlı bir şekilde devreye sokulacak. 2019’a kadar olan dönem, seçimsiz, hiçbir siyasi riskin olmadığı bir dönem olacak. Bu dönemde hükümet olarak özellikle ekonomiyle ilgili alanlarda, konularda yapısal reformları bir bir hayata geçireceğiz. İnşallah 2017’nin ilk çeyreği 2016’nın son çeyreğinden daha güzel olacak. 2017’nin geri kalan çeyrekleri ise inşallah bugünden daha güzel olacak.”

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?