10 Kasım 1953'ün tanığı Demirer, o günü AA'ya anlattı

ANKARA (AA) – SÜLEYMAN TUNÇ – Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün naaşının Etnoğrafya Müzesi'nden Anıtkabir'e taşındığı törene, liseli bir izci olarak katılan 78 yaşındaki Mehmet Arif Demirer, 65 yıl aradan sonra yine aynı yerde o gün yaşadıklarını anlattı.

Demirer, Ankara Koleji'nde öğrenim gördüğü yıllarda okulun izci grubunda olduğunu ve arkadaşlarıyla birlikte 10 Kasım 1953'te Anıtkabir'de gerçekleştirilecek tören için seçildiğini söyledi.

Atatürk'ün naaşının Anıtkabir'e getirilmesi töreninin provasını önceden yaptıklarını belirten Demirer, “7 Kasım'da Anıtkabir'e geldik ve o gün herkesin nerede duracağı santim santim hesaplandı. 10 Kasım'ın provası yaklaşık 3 saat sürdü ve bizden başka kimse yoktu. ” diye konuştu.

Defin töreninin yapılacağı gün ise çok erken saatlerde Anıtkabir'e geldiklerini ifade eden Demirer, Atatürk'ün naaşının öğle saatlerinde askerlerin omzunda Aslanlı Yol'dan geçirilerek alana getirildiğini belirtti.

– Ankara ve Selanik'te aynı gün tören yapıldı

Demirer, dönemin Cumhurbaşkanı Celal Bayar, 2'nci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, Başbakan Adnan Menderes ve Meclis Başkanı Refik Koraltan'ın Etnoğrafya Müzesi'nden yürüyerek Anıtkabir'e geldiğini belirterek, “Cumhurbaşkanı Celal Bayar benden yaklaşık 8 metre uzaktaydı. Çok iyi hatırlıyorum ki Bayar ağlayarak çok güzel bir konuşma yaptı. 70 yaşındaydı, Etnoğrafya Müzesi'nden Anıtkabir'e kadar 3,5 saat yürümüştü ve burada yarım saat ayakta kalmıştı. ” dedi.

3'üncü Cumhurbaşkanı Celal Bayar'ın, 1 Kasım 1952'de Selanik'e gittiğini anlatan Demirer, “Celal Bayar Selanik'te Atatürk'ün doğduğu evin boş ve bakımsız olduğunu görmüştü. Oranın da 10 Kasım 1953 gününe müze olarak yetiştirilmesi talimatını vermişti. O gün iki açılış birden yapıldı. Ankara'da Atatürk'ü vatan toprağına kavuşturduk, Selanik'te de bir törenle Atatürk Müzesi açıldı. Bunlar Türk siyasi tarihindeki çok önemli olaylardır ve Celal Bayar'ın her ikisinde de çok büyük hizmetleri olmuştur. ” diye konuştu.

Demirer, törene babası Arif Demirer'in PTT Genel Müdürü, amcası Galip Demirer'in ise Afyon Halkevi Reisi olarak katıldığını belirterek, babasının Menderes hükümetinde ulaştırma bakanlığı görevini üstlendiğini anlattı. Demirer, “O gün yaşadıklarımızı babamla çok kez konuştuk. Babam o gün PTT Genel Müdürü olarak Anıtkabir pulları çıkardı. 1956'da ise Ulaştırma Bakanı olarak Zübeyde Hanım'ın pullarını çıkardı. Onun için Demirerlerin Atatürk ile pul üzerinden bağı olmuştu. ” ifadelerini kullandı.

– “O gün Ankara'da Atatürk vardı ”

Atatürk'ün naaşının Anıtkabir'e defnedilmesine şahit olmak isteyen binlerce kişinin başkente geldiğini söyleyen Demirer, yaklaşık 70 bin kişinin törene katıldığını ve o günün şartlarına göre bunun ciddi bir rakam olduğunu belirtti.

Demirer, soğuk olmayan güneşli bir kasım gününde törenin gerçekleştiğini ifade ederek, “O gün Ankara'da Atatürk vardı. 7'den 70'e kadar herkes Atatürk'ü teneffüs ediyordu. İnsanlar o gün Ankara'da olabilmek için uzak yollardan, çok geri ulaşım imkanlarıyla gelmişti. Ankara'nın otelleri yeterli olmadığı için kaldırımlarda yattılar. Sadece o anı yaşayabilmek için buraya gelmişlerdi. ” diye konuştu.

– 65 yıl sonra aynı yerde

Demirer, ilerleyen yaşına rağmen Atatürk'ün naaşının bulunduğu mozalenin merdivenlerini çıkarak, 1953'teki törende durduğu yere geldi.

Anıtkabir'de yaşadığı anlardan sonra Atatürk'ü daha çok okuduğunu ve anlamaya çalıştığını ifade ederek, “Atatürk hakkında 13 tane kitabım var ve her kitapta yeni bir yönü ortaya çıktı. Atatürk'ün yönlerini anlatmaya bugün vakit yetmez. Yalnız asker olarak biliriz ancak askerin çok ötesinde bir insan. ” dedi.

Yıllar sonra aynı yerde olmanın gurur ve heyecanını yaşadığını dile getiren Demirer, şu ifadeleri kullandı:

“O günü tekrar yaşamak başka bir şey. Bana bu fırsatı verdiği için Anadolu Ajansına çok teşekkür ediyorum. Çünkü ben buraya tek başıma zaten gelemezdim. O günün, 65 yıldır hayatımda benimle beraber olan atmosferini bugün tekrar yaşıyorum ve bundan çok mutlu oldum. O gün 300 binlik Ankara, dışarıdan gelen 70 binle birlikte Atatürk'ü yeniden yaşamıştık. ”

– Yaşadıklarını kitabında anlattı

Demirer, 14 yaşında bir lise öğrencisi olarak Anıtkabir'deki törende görev almanın gururunu her zaman yaşadığını vurgulayarak, bu törene seçilmesini bir ayrıcalık olarak nitelendirdi.

O güne ait anılarını anlattığı “10 Kasım 1953'te Atatürk'ü vatan toprağına kavuşturduk ” kitabının yazımını da tamamladığını bildiren Demirer, kitabın 10 Kasım haftasında yayınlanacağını bildirdi.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?